Midyat’ta Süryaniler’e ait Mor Gabriel Manastırı (Deyrulumur) Hazine arasındaki dava sonucu Süryaniler davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüreceklerini açıkladı.
12 Temmuz 2012 Perşembe, 21:04:51
BDP'nin Süryani asıllı Milletvekili Erol Dora, "Biz hem BDP olarak hem
de Süryani halkı olarak da bunun uluslararası hukukta mücadelesini
vereceğiz. Çünkü biz bu davada haklı olduğumuza inanıyoruz. Vicdanen
rahatız" dedi.
Mardin'in Midyat İlçesi'nde Süryaniler'e ait Mor Gabriel Manastırı
(Deyrulumur) ile Hazine arasında süren arazi davasının Yargıtay 20'inci
Hukuk Dairesi tarafından, arazininin hazineye ait olduğu yönündeki karar
üzerine BDP Grup Başkan Vekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan,
Süryani asıllı Mardin Milletvekili Erol Dora, Süryaniler'in Turabdin
Metropoliti Samuel Aktaş'ı manastırda ziyaret etti.
Yargıtay'ın almış olduğu karar dolayısıyla üzgün olduklarını anlatan
Kaplan, "Süryanilere buradan geçmiş olsun diyoruz. Süryaniler'in bu
haklı davalarının hem ulusal hukukta hem de uluslararası hukukta, hem
hayatın içinde, her zaman yanlarında olacağız" dedi. Verilen kararın
Mezopotamya'nın farklı dinlerinin, dillerinin, inançlarının ve
kültürlerinin bağrına saplanmış bir paslı hançer olarak gördüklerini
anlatan Kaplan, "Bunu asla kabullenemiyoruz. Çünkü böylesi tarihi
manastırların sınırları öyle kanunla, keyfi kararlarla çizilmez.
Onbinlerce yıldır buraların sınırları çizilidir. Yani Ayasofya'nın
sınırları nasıl çizilmişse, Sultanahmet'in, Selimiye'nin sınırları nasıl
çizilmişse Mor Gabriel Manastırı'nın da sınırları binlerce yıl önce
Cumhuriyet doğmadan, daha Osmanlı doğmadan önce vardı. Bu ibadet
yerlerinin yok hazine arazisiymiş yok orman arazisiymiş şeklinde
değerlendirmek bir haksız karar olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor.
Biz bunu kabul edemeyiz. Mezopotamya halkları olarak burada yaşayan
bütün farklı inançlara, başta Mor Gabriel Manastırı olmak üzere hepsinin
güvencesinin on bin kadim yıldır bu topraklarda yaşamış olan halkın son
bin yıldır gelenlerin yeniden sınır çizmesiyle şekillenmeyeceğini
hatırlatmak isterim" dedi.
Kaplan, yen bir anayasa sürecinde Mardin'de alınacak tarihi kararların
siyasete damgasını vuracağını belirterek. "Meclis grubumuzun kampını
özellikle Mardin'e taşıdık. Çünkü yeni bir anayasa yapıyoruz. Yeni bir
anayasa sürecinde Mardin'de alınacak tarihi kararlar önümüzdeki dönem
siyasete damgasını vuracaktır. Biz Mardin'in resmini anayasaya taşımak
istiyoruz. Nasıl Mardin'e, Midyat'a ve Nusaybin'e baktığımızda kilise,
çan, minare, cami, farklı inançlar ve Melek'i Tavus'un figürlerini
görüyorsak; farklı diller Kürtçe, Arapça, Süryanice ve Türkçe bu
ülkemizin bir gerçekliğiyse bunun bir kere anayasaya işlenmesi bizim
için tarihi bir önem arz etmektedir" dedi.
SÜRYANİLERİN GÜVENİ ZEDENELENDİ
BDP'nin Süryani kökenli Mardin Milletvekili Erol Dora ise, bu davalar
nedeniyle Süryanilerin bölgeye yönelik olan inançlarını ve güvenlerini
zedelediğini ileri sürerek, geri dönüşlerde durma başladığını söyledi.
Süryaniler için Mor Gabriel Manastırı?nın öneminin çok büyük olduğunu
vurgulayan Dora, "Mor Gabriel Manastırı Süryaniler için ikinci
Kudüs'tür. Bizim için çok önemli bir ibadet merkezidir. Yalnız Turabdin
bölgesinde yaşayan Süryaniler değil, dünyanın birçok yerinde yaşayan
milyonlarca Süryani için burası kutsal bir merkezdir. Bu manastır M.S.
397 tarihinden beri kurulu olan bir yerdir. 1936 yılında o zamanki
Vakıflar Kanunu gereğince vergi beyannamesini vermiştir. 1937 yılından
itibaren de kesintisiz olarak vergilerini ödemiş olan bir vakıftır"
dedi.
AİHM'E BAŞVURACAĞIZ
Yargıtay tarafından verilen bu kararı kabul etmelerinin mümkün
olmadığını belirten Dora, "Biz hem BDP olarak hem de Süryani halkı
olarak da bunun uluslararası hukukta mücadelesini vereceğiz. Çünkü biz
bu davada haklı olduğumuza inanıyoruz. Vicdanen rahatız. Bu konuda da
bütün vicdanlı hukukçuları, demokratları yanımızda görmek istiyoruz.
Bunun ufak bir dava olarak nitelendirilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu
Süryani halkı ile ilgili birebir bir karar olarak değerlendirilmesi
gerekir. Biz hala ümitliyiz. Her ne kadar içi hukuk yolları tüketilmişse
de AİHM?e gitme durumundayız. Şimdi de bunun hazırlıklarını yapıyoruz.
Sonuna kadar da bunun mücadelesini vereceğiz" dedi.
Alının kararın haksız olduğunu savunan Turabdin Mor Gabriel Manastırı
Metropoliti Samuel Aktaş da, karar nedeniyle üzüldüklerini ifade ederek,
"Haklı bir karar olsaydı kabul ederdik. Fakat haksız bir karardır"
dedi.
focushaber.com
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen