Haber Tarihi: 19 Temmuz 2012 Perşembe Saat 16:59
Cihan Haber Ajansı [3797566]
Cihan Haber Ajansı [3797566]
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan Süryanilerin tarihlerini, diğer unsurlarla ilişkilerini ve Süryanileri koruması altına alan Müslüman şeyhleri konu edinen 'Aynkef'ten Ayvert'e' adlı belgesel filmde, Mezopotamya'nın temel unsurlarından...
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde yaşayan Süryanilerin tarihlerini, diğer unsurlarla
ilişkilerini ve Süryanileri koruması altına alan Müslüman şeyhleri konu
edinen 'Aynkef'ten Ayvert'e' adlı belgesel filmde, Mezopotamya'nın temel
unsurlarından Süryanilerin tarihi anlatılıyor.
Prof.
Dr. Sedat Cereci tarafından yönetilen, Yrd. Doç. Dr. Ersoy Soydan'ın
koordinatörlüğünü üstlendiği, Yrd. Doç. Dr. Funda Masdar ve Yrd. Doç Dr.
Rohat Cebe'nin Yönetmen yardımcısı olarak görev aldığı filmde, Mardin ve Batman'ın
bir kısmını kapsayan Turabdin Bölgesi'nin Süryanilerce anayurt olarak
kabul edildiği vurgulanıyor. Filmde, Süryanice'de 'Hizmetkarlar Dağı'
anlamına gelen Turabdin adının, bölgeye Romalılarca, manastırlarda
yaşayan keşişler nedeniyle verildiği belirtiliyor.
Turabdin
Bölgesi'nde ilk kurulan Süryani manastırların 4. yüzyılın sonunda inşa
edilmiş olan Mor Gabriel (Yayvantepe), Mor Abrohom (Midyat) ve Mor
Samuel (Anıtlı) manastırları olduğu, Turabdin bölgesinde gün geçtikçe
azalan Süryani nüfusa ve terk edilen yerleşimlere rağmen, kilise ve
manastırların büyük bölümünün günümüze ulaşmayı başardığının anlatıldığı
bildirildi. 20. yüzyılın başında, Anadolu'da
büyük acılar ve savaşlar yaşandığından söz eden belgesel filmde, hemen
herkes gibi Süryanilerin de bu süreçten nasibini aldığı, Süryanilerin
Seyfo olarak adlandırdığı bu dönemin sonunda pek çok yöreyi terk etmek
zorunda kaldığı anlatılıyor.
Mardin ve köylerinde, 1872 yılına ait bir elyazmasına göre 30 bin, Beşiri
ve çevresinde 30 bin 800, Nusaybin çevresinde 16 bin 500, İdil
çevresinde 10 bin 200, Savur çevresinde 8 bin, Midyat'taki dört Süryani
metropolitliğinin sınırları içinde de (Mor Malke Manastırı, Mor Gabriel
Manastırı, Mor Yakup Manastırı ve Mor Abrohom Manastırı) 52 bin 80
Süryani Ortodoks yaşadığını anlatan filmde, 1980'li yıllarda
Güneydoğu'da yaşanan çatışmalarda yaklaşık 25 Süryani köyünün terk
edildiği, Midyat'ın Karagöl (Derkube), Nusaybin'in Günyurdu (Marbobo) ve
Silopi'nin Kösrali (Hassana) köylerinin de güvenlik nedeniyle boşaltıldığından söz edildiği bildirildi.
Aynı dönemde, aralarında Anıtlı (Hah), Bülbül (Bnebil), Dereiçi (Kıllıt) ve Yemişli
(Anhıl) köylerinin muhtarlarıyla, İdil Belediye Başkanı Şükrü Tutuş'un
da bulunduğu 40'a yakın Süryaninin faili meçhul cinayetlerde
öldürüldüğü, son yıllarda terk edilen köylerden bazılarına (Elbeğendi,
Sarı ve Taşköy gibi) Süryanilerin geri döndüğünün anlatıldığı
belirtildi.
Önceki tarihlerde nüfusunun
çoğunluğunu Süryanilerin oluşturduğu Kıllit, Hapsinas, Aynvert
köylerinde çekimleri yapılan belgesel filmin bazı bölümlerinin, 1914
yılındaki çatışmalarda, Süryanileri koruması altına alarak mağaralarda
saklayan ve daha sonra Süryanilerin "aziz" ilan ettikleri Şeyh Fethullah
Efendi'nin köyü Aynkef'te çekildiği belirtildi.
Süryanice,
Arapça, Kürtçe ve Türkçe'nin bir arada konuşulduğu film çekimleri
sırasında, Süryanilerin uğradığı baskı ve tehcirden dolayı hüzünlü anlar
yaşandığı da dile getirildi.
Uluslararası alanda düzenlenen film festivallerindeki başarılarıyla tanınan Prof. Dr. Sedat Cereci, Türkiye
tarihinin kayıtlara geçmemiş bir bölümünü konu edinen filmi, Kasım ayı
sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını, ancak ortaya yeni bilgi ve
belgeler çıktıkça yapım sürecinin uzayabileceğini belirtti.
haberler.com
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen