Freitag, 7. Juni 2013

Mor Evgin Manastırı topraklarını alabilecek mi?

 Mor Evgin Manastırı'nın 2 bin dönümlük arazisi 1980'li yıllarda tapu kadastro çalışmaları yapıldığı sırada 400'ü aşkın köylünün üzerine kaydedildi. Süryaniler, 2012 yılında söz konusu toprakların iadesi için Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı
31 Mayıs 2013  

Mor Evgin Manastırı'nın 2 bin dönümlük arazisi 1980'li yıllarda tapu kadastro çalışmaları yapıldığı sırada 400'ü aşkın köylünün üzerine kaydedildi. Süryaniler, 2012 yılında söz konusu toprakların iadesi için Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Manastırın avukatı Serhat Karaşin, "Bu ailelerin kendi rızalarıyla manastıra ait toprakları teslim etmeleri önemlidir. Biz bu davranışı ahlaki olarak da doğru buluyoruz. Dileğimiz odur ki, yöre halkıyla manastır arasında bir an önce bir diyalog süreci başlasın" dedi. 
Türkiye'de farklı kimliklerin yaşadığı sorunlar cumhuriyet döneminden beri varlığını koruyor. Mardin'nin Nusaybin ilçesine bağlı Eskihisar köyünde bulunan Mor Evgin Manastırı'nın 2 bin dönümlük arazisi de 1980'li yıllarda tapu kadastro çalışmaları yapıldığı sırada 400'ü aşkın köylünün üzerine kaydedildi. Tapu kadastro çalışmaları sonucu Manastıra ise, küçük bir alan bırakıldı. Uzun süre çeşitli nedenlerden dolayı topraklarından göç eden Süryaniler, 2012 yılında söz konusu topraklarının iadesi için Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Dava süreci halen devam ediyor. Konuya ilişkin Mor Evgin Manastırı'nın avukatı Serhat Karaşin, taraflar arasında uzlaşı çağrısında bulundu. 
'Köylülerin adım atması gerekiyor'
Aziz Mor Evgin Manastırı'nın kadim bir tarihinin olduğunu söyleyen Karaşin "Manastır'ın ciddi bir miktarda toprağına köylüler tarafından el konulmuş durumdadır. Hukuksal sürecimiz başlamış olmakla beraber kurum ve kuruluşlar nezdinde çeşitli başvurularımız devam ediyor. Ancak şu aşamaya kadar bölge halkından gereken bir hassasiyeti görmüş değiliz. Ki köy halkı da bu arazinin Manastıra ait olduğunu bilmekte ve bunu kabul etmektedir. Arazinin miktarı geniş ve verimli olduğu için köy halkı da bunu teslim etmekten kaçmaktadır. Ancak burada kişisel çıkarları bir kenara bırakıp, bu manastırın binlerce yıllık tarihini, özellikle Kürt coğrafyamızda geçmişte Süryanilere yapılan hazsızlıklar göz önüne alınarak, kendi rızalarıyla bir adım atmaları gerekir. Biliyorsunuz bugünlerde toplumsal bir barıştan bahsediliyor. Geçmişte yaşanlardan dolayı halen yüreklerinde acılar taşıyan Süryaniler açıdan böylesi bir sürecin başlayacağını umuyoruz" dedi.
'Belgeler arazinin manastıra ait olduğunu gösteriyor'
Nusaybin Kaymakamlığı ve o bölgeye bakan jandarma komutanlığının 70 ve 80'li yıllarda arazilerin durumuna ilişkin belgeler olduğunu ifade ederek, "Bu belgelere göre Manastır bu topraklarda hak sahibidir. Tapu kayıtlarının yapılması üzerinden uzun bir zaman geçmiş; ancak Vakıflar Kanunu'na göre vakıf mallarının elde edilmesi ve zaman aşımına uğraması mümkün değildir. Manastır'ın üzerinde bulunduğu toprak vakıf malıdır. Vakıf malının özel mülkiyete çevirmek mümkün değildir. Davamızın temeli bu noktadır. Bizim beklentimiz bu noktanın mahkemenin özel mülkiyete dönüştürülen bu toprakların tekrardan vakıf arazisine çevrilmesidir. En azından bu toprakların özel mülkiyet statüsünden çıkarılması Mor Evgin Manastırı için önemli olur" dedi. 
'Belgeler toprakların manastıra ait olduğunu ortaya koyuyor'
Karaşin, şunları dile getirdi: "Ailelerin kendi rızalarıyla manastıra ait toprakları teslim etmeleri önemlidir. Biz bu davranışı ahlaki olarak da doğru buluyoruz. Elbette bir hukuk süreci işliyor. Biz bu sürecin olumlu sonuçlanacağından umutluyuz. Elimizdeki deliller bu hususta tartışma götürmez delilerdir. Çünkü daha 80'li yıllarda bu arazilerin manastıra ait olduğuna dair kurumların onayı olan belgeler var. Şimdi bütün bunları hem bölge halkı hem yerel mülki amirler hem de yöneticiler biliyor. Bütün bunları ortaya koyduğumuzda bu hususu yargıya havale etmek, doğru bir tavır değildir. Dileğimiz odur ki, yöre halkıyla Manastır arasında bir an önce bir diyalog süreci başlasın. Biz konuda çeşitli girişimler başlattık; ancak bir sonuç alamadık. Çok olumlu bir karşılık bulamadık. Umuyorum bu yönlü bir adım atılır, sorun çözüme katkı sunar." 
Foto: özel - Saima Altunkaya

Mor Evgin Manastırı'nın tarihi ve konumu
Mor Evgin Manastırı, Bagok Dağı eteklerinden geçmekte olan ticaret yollarının hemen kuzeyinde kurulmuştur. Özellikle bu yoldan geçen kervanlara su sağlamakla ve misafirperverliğiyle tanınmaktadır. Kale görünümünde olan Manastır, Mezopotamya Ovası'na hâkim bir vaziyettedir. Manastırın bazı yapıları kayalara oyulmuştur. Yapının bazı yerlerinde Korint sütün ve başlıklarına rastlanılmıştır. Yapının kuzeyinde tavanı yüksekçe olan ana kilise, doğusunda ise yapının altına basamakla inilen anıtsal mezar güneyinde ise tuğla örme kubbesiyle şapelli yer alır. Mor Evgin'in kuzeyindeki ana kilisesinde apsisi doğusunda yer alır. Manastır Mezopotamya'ya bakan İzlo Dağları üzerinde 4. yüzyıl başlarında kurulmuştur. Manastırın inşasından sonra bölgeye diğer manastırların da kurulmasına öncülük etmiştir. 1839'a kadar Nasturiler'in kullanıldığı Manastır, 1842'den sonra Süryanilerin eline geçmiştir ve en son Süryani Ortodoks rahip 1974'te kadar da bu manastırda kalmıştır. Sakin ve huzurlu bir ortam arayan rahipler, çok geniş bir alana yaydıkları manastırı yüksek duvarlar ve batısında bir yapıyla kurmuşlardır. Ulaşım olarak önündeki geniş arabalarıyla yaklaşık bir saatlik bir yolculuktan sonra ovadan yaklaşık 500 metre yukarıya patikadan yürünerek ulaşılır. 363 yılında Persler Nusaybin'i Romalılardan aldıkları zaman iki ülkenin sınırı İzlo Dağları'nın zirvesi olmuştu. Manastır Pers İmparatorluğu tarafında kalınca burada yaşayan rahipler diğer kiliselere gitmek zorunda kalmışlardır. Etrafı revaklı iç avlu kuzeyinde uzun nefiyle, Turabdin'deki manastır ve kiliselerine özgü yapı tarzından ayrılan yüksek tonozlu kiliseye geçilir. Kubbesi tuğla örülü ve dört köşede mukarnaslıdır. İç avlunun doğusunda Mor Evgin'in 70 öğrencisinden bir kısmının mezarları vardır. Buranın kuzeyinde ise manastır kurucucusunun ve akrabalarının yattığı hücre bulunmaktadır. Mor Evgin Manastırı çevrenin en eski yapıtlarındandır. Mor Evgin'in Hıristiyan azizlerinden İncil müjdecilerinden olduğu belgelerde yazılıdır. Aynı zamanda manastır halk arasında "Deyr-Marog" adıyla da anılır.(diha)
hurbakis.net/

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen