Süryani Metropolit, 'Süryanice Türkiye için Büyük Zenginliktir'
Mardin'de düzenlenen 'Kültür, Dil ve İnanç.
Mardin'de düzenlenen 'Kültür, Dil ve İnanç: Bir Köprü Olarak Süryani Çalışmaları Sempozyumu'nda konuşan Süryaniler'in Mardin-Diyarbakır Metropoliti Saliba Özmen, "Süryanice eğitimi sadece bizim değil hem Mardin'in, hem de Türkiye'nin ihtiyacıdır. Çünkü M. Ö. 3-4 bin yılına giden bir mazisi var. Şimdi Süryanice'nin burada, kendi anavatanında okutulması hep bizim için, hem de Türkiye için büyük bir zenginliktir" dedi.
Mardin'deki Artuklu Üniversitesi, Avusturya'nın Ankara Büyükelçiliği ve merkezi Avusturya'nın başkenti Viyana'da bulunan ve Katolik dünyası ile Ortadoks dünyasının birbirine yakınlaşması amacıyla kurulan Pro-Oriente Vakfı işbirliğiyle düzenlenen 'Kültür, Dil ve İnanç: Bir Köprü Olarak Süryani Çalışmaları Sempozyumu', Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı. Sempozyuma Avusturya'nın Ankara Büyükelçisi
Heidemerria Gürer, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Pro-Oriente Vakıf Başkanı Dr. Johann Marte, Süryaniler'in Diyarbakır-Mardin Metropoliti Saliba Özmen, Adıyaman Metropoliti Melki Ürek, Papaz Gabriyel Akyüz, Mardin Müftüsü Mehmet Kızılkaya, AK Parti Mardin Milletvetvekili adayı Muammer Güler ile yerli ve yabancı davetliler katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını Türkçe yapan Avusturya'nın Ankara Büyükelçisi Heidemerria Gürer, Süryaniler'in kültürünü gün ışığına çıkarmak için birçok çalışmaya imza attıklarını söyledi. Gürer, şöyle konuştu:
"Bizler her zaman dinlere karşı bir saygı içerisinde olmuşuz. 1912 yılında Avusturya da İslam dini ilk defa bir Avrupa ülkesinde resmi din olarak kabul edilmiştir. Sadece Süryaniliğe değil İslamiyet açısından da Avusturya ilklere imza atmış. Avusturya'da İslam dini okullarda resmi din olarak okutulmaktadır. Bunun Avrupa'da başka bir örneği yok. "
OMAY: "10 YIL ÖNCESİ BUNLARI KONUŞMAK ZORDU"
Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, üniversitede kurdukları İlahiyat Fakültesi bünyesinde Süryani Dili ve Kültürü Bölümü'nü kurma çalışmalarının son aşamaya gelindiğini söyledi. Prof. Dr. Omay, "Ortadoğu'daki dil, toplum ve kültürlerin tetkiki, üniversitemizin başlıca ilgi alanlarından olmuştur. Bu kapsamda, Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü çatısı altında bu kültürün araştırılması için, bir mastır programı açma çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca kurmayı düşündüğümüz teoloji fakültesinde, ülkemizdeki ilahiyat fakültelerinden farklı bir yaklaşımla araştırma çalışmaları yapacağız" dedi. Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, şöyle dedi:
"İtiraf etmek gerekir ki, çok değil, mesela bundan 10 yıl önce, ülkemizde bunları konuşmak ve hayata geçirmek epeyce zordu. İlmi hürriyet anlamında, üniversitelerimiz de, ülkemizdeki demokratikleşme ve şeffaflaşma rüzgarından nasibini alıyor. Yunan felsefesinin İslam dünyasına aktarılmasında, büyük bir pay sahibi olan Süryaniler'in felsefi eserleri Arapça'ya ve Süryanice'ye çeviri hareketi hatırlanması gereken çok önemli hususlardandır. Bugün, burada zaten bu önemli dönüm noktalarını, Mezopotamya ve Anadolu'da yaşayan halkların, müspet mânâda, birbirini nasıl etkilediklerini dinleme imkanını bulacağız. "
Süryaniler'in Mardin-Diyarbakır Metropoliti Salibe Özmen, Süryanice dilinin özellikle M. S. ilk dönemlerinde özellikle Nusaybin Üniversitesi sayesinde büyük ün saldığını söyledi. Özmen, şöyle dedi:
"Nisibin Akademisi, o zaman dünyanın en büyük üniversitesiydi. Buralarda tabii Süryanice öğretiliyordu. O zamanki şartlarda Yunanca da vardı sonra Arapça da piyasaya çıktı. İşte bizim bölgedeki manastırlarda özellikle resmi olmayan yollardan eğitim veriliyordu. Halen de bu eğitimler devam ediyor. Bu eğitimlerin sosyal ve ruhsal bazda çok büyük etkisi oldu. Umudumuz o ki resmi olsun veya resmi olmayan yönetmelerle olsun insanlar okusun ve güzel yerlere gelsin. Ben inanıyorum ki, bizim üniversite sayesinde insanlar bilgilendikçe, iyi bir yere geldikçe, hem sosyal anlamda hem de finansal anlamda da iyi bir yerlere gelecektir. Süryanice eğitimi sadece bizim değil hem Mardin'in, hem de Türkiye'nin ihtiyacıdır. Çünkü M. Ö. 3-4 bin yılına giden bir mazisi var. Şimdi Süryanicenin burada kendi anavatanında okutulması hep bizim için, hem de Türkiye için büyük bir zenginliktir. "
"ANNELERİMİZ SÜTLERİNİ BİLE PAYLAŞIYORLARDI"
Güler, bölgede derin bir medeniyetin mirasını taşıyan Süryani varlığının kendileri açısından hem zenginlikleri hem de ülkenin bütünlüğünü sağlayan bir unsur olduğunu ifade etti. Güler, şöyle devam etti:
"Onlar bir azınlık değillerdir, özellikle vurgulamak istiyorum. Süryani cemaati bizde asla bir azınlık değildir, böyle bir statüye asla istememişlerdir. Bu memleketin devletin asli unsurlarıdır. Bunu özellikle belirtmek isterim. Esasen hükümetin de devletinde yaklaşımı bu şekildedir. Son anayasa çalışması da demokratikleşme çalışmaları bunun göstergesidir. Devletin bakış açısı eşit vatandaşlık ilkelerine dayalıdır. Biz devletin olarak birçok farklı unsur bir arada uzlaşı içerisindeyiz. Ortak bir hedef doğrultusunda birleştiğimiz için bu ülkede zenginliklerimizi koruyabildik. Demokratikleşme çalışmalarına en büyük katkıyı Mardin Artuklu Üniversitesi sağlamıştır. "
Açılış konuşmalarından sonra İncil, felsefe ve tarih konulu üç ayrı oturumda Süryanilerin kültür, dil ve inançları değişik üniversitelerden gelen akademisyenler tarafından sunumlarla anlatıldı.
AA, NG - Mardin (Doğan Haber Ajansı) 30.05.2011 15:51
http://www.sondakika.com/haber-suryani-metropolit-suryanice-turkiye-icin-buyuk-2761953/
Baska haberler:
http://www.artuklu.edu.tr/Etkinlikler.asp?Id=263
http://www.mardin.gov.tr/
http://www.sondakika.com/
http://www.nevsehirmedya.com/
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen