Mittwoch, 25. Dezember 2013

'BURASI BAYRAMLARI YASA BOĞANLARIN ÜLKESİDİR

24.12.2013

Bu gün, İsa Mesih'in doğuşu ve tüm Ortodoks ve Katolik âleminin Noel bayramıdır. Bu ülkenin kadim halkları olan Ermenilerin, Süryanilerin, Rumların bayramıdır. Aynı zamanda Ermeni halkının yeni yılı ve Surp Dzinunt yortusu, Süryanilerin Yaldo bayramıdır. Başta ülkemizde İslam dışında kalan bütün inançların ( Hıristiyan, Alevi, Ezidi, Dürzi v.b gibi) bayramları da, resmi bayram tatili oluncaya kadar bayram gelmiş neyime diyorum. Keşke bayramları bayram tadında yaşayabilsek... Mezopotamya ve Orta doğu coğrafyasında yaşatılan onca acı karşısında neredeyse insani bir duygu olan sevinçlerimizi bile yitirdik. Yaklaşık 1 hafta evvel 17.12.2013’de Özg&u uml;r Gündem gazetesinde yer alan bir habere göre Adıyaman metropoliti Melke Ürek Ölümle tehdit edilmiştir. Zihniyet; bu topraklarda barışa, dostluğa, özgürlüğe, eşitliğe evrilmediği sürece daha kaç Süryani ruhani tehdit edilecek Kim bilir?
Ne yazık ki, böylesi acı haberler ne ilktir, ne de son olacak bu gidişle. Ve inanıyorum ki tüm Süryani metropolitler, rahipler, papazlar ve ruhaniler bu ülkede ölüm tehditleri altında yaşam mücadelesi veriyorlar. Süryani halkı ve tüm azınlıklar anayurtlarında ve yaşadıkları orta doğu coğrafyasında maalesef ki bu acı kaderi 100 yıldır birlikte paylaşıyorlar. Bu ülkenin asli unsurları eşit yurttaşlık haklarından yararlanmadığı sürece, tüm bu halklar güvercin ürkekliğinde yaşamaya devam edecektir. Bunun için öncelikle yasalar ve kafalar değişmeli. Demokratik yasalar yapılmalı ve bu ülkenin yerli halklarını kucaklayıcı, kapsamlı bir anaya sa olmalı.
Geçtiğimiz 22 Nisan 2013'de Türkiye-Suriye sınırında kaçırılan Antakya Ortodoks Patrikhanesi Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Halep Süryani Ortodoks Metropoliti Yuhanna İbrahim 257 (8 ay )  gündür hala kayıp. Agos'da 5 Aralık'ta çıkan bir habere göre çoktan bu iki metropolit Kafkas kökenli Ebu Banat tarafından katledilmiştir. (Ebu Banat; Özellikle Suriye’de kafa kesme görüntüleriyle dünyaca tanınan biridir. Namı diğer adı Magomed Abdurrahmanov’dur. TC’nin bu konuyla ilgili doğru söylememesi yani tutukladıkları halde sınır dışı ettik demesini anlamış değilim. Süryani temsilcilerine ve kamuoyuna sınır dışı ettik diye açıklama yapan hükümet yetkilileri, gerçekte ‘’ Türkiye’de tutuklu bulunan Ebu Banat için, dosya numarası mevcut olup, bu dosyaya Hukukçular pekâlâ bakabilir) 
Bu konuyla ilgili baştan beri benimde inancım o dur ki, her iki metropolit çoktan öldürüldü.
TC'nin, metropolitlerle ilgili basın yoluyla yaptığı açıklamalarında her iki metropolitin yerlerini bildiklerini söylemelerinin üzerinden aylar geçmesine rağmen henüz ses, seda yok... Kitle iletişim araçlarında bir yığın komplo teorileri uçuşuyor. İnandığım bir tez var ki, bu metropolitler sağ olsaydı bu güne kadar çoktan ortaya çıkardı. TC. Ne amaçla bu olayı unutturmaya çalışıyor bilinmez? Çünkü Yuhanna İbrahim, Orta doğuda barışın sesiydi ve barışa, Suriye’de İslami terör örgütleri tarafından kurşun sıkıldı. Barışa kurşun sıkanlara inat unutmayacağız.
Bu gerçekdışı beyanlarla olayı unutturmaya çalışan bir ülkeye, bizlerin cevabı bellidir. Ne kaçırılan metropolitleri unutacağız ne de 3.12.2012'de Suriye/Şam'ın kuzeyindeki tarihi Hıristiyan köyü Malula'ya girerek cihadcılar tarafından kaçırılan 12 rahibeyi unutmayacağız/ unutturamayacaklar. Biliyoruz ki, Unutmak ihanettir.
Kaçırılan 12 rahibeyle ilgili 2-3 gün sonra kamuoyuna servis edilen bir klipin kaynağına bakarsanız, Anadolu ajansı olduğunu göreceksiniz. Anadolu ajansı kime hizmet eder herkesin malumu. 12 Rahibenin çığlığına üç maymunu oynayan Türkiyeli ve dünya kadınları neredesiniz? Uluslar arası kadın örgütleri neredesiniz? Çok ilginçtir rahibelerin kaçırılması olayı ile ilgili bu güne kadar, hiçbir kadın örgütü girişimde bulunmadı. Hatırlıyorum geçtiğimiz yıllarda, İran’daki idamlarda Zenobia adında genç bir hukukçu kadın idam edilmesin, şeriat yasalarına göre Arap ülkelerinde kadınlar recm edilme sin diye imza kampanyalarına destek veren,  biz Türkiyeli kadınlar, söz konusu rahibeler olunca niye bu suskunluk? Niyedir deve kuşu misali kafalarımızı kuma gömmek. Biliyor musunuz?  Suriye’de bir Arap ülkesidir. İki olayda ortak olan tek şey kamuoyuna;  kaçırılanların sağ-salim oldukları mesajının verilmesidir. Amaç,  zamana yayıp olayı soğutmak en nihayetinde unutturmak mıdır?
Durun, durun… 1915 bitmedi henüz. 4 ayrı parçada devam ediyor. Özellikle son 2 yıldır Suriye’de tam gaz soykırım devam ediyor. Dün yine Suriye’de 23.12.2013 ‘de,  Alalam Gazetesi’nin haberine göre Daraa’da bir kiliseye yapılan havan topu saldırısı sonucunda, üçü çocuk olmak üzere toplam 12 kişi öldü. Kalemim soykırım yaşayan halklara yapılan acıları/haksızlıkları yazmaktan tükendi, onlar tükenmedi yok etmekte.
Ne yazık ki, Süryani halkı bayram gününde bile yüreklerini dağlayan iki ayrı acı yaşıyor. Paylarına hep acı, hep gözyaşı düştü 1400 yıldır. Acıyacak/ kanatacak yerleri kaldı mı bilinmez.  Suriye’deki savaşın bedelini en ağır ödeyenler Hıristiyanlar ve Alevilerdir. Süryani halkı ise cemaat liderleri ve 12 rahibenin kaçırılmasıyla daha da ağır bedel ödemiştir. Vatikan’da Papa’nın bile rahibelerle ilgili çağrıda bulunması, can ve namus güvenlikleri olmadığından olsa gerek. Suriye’de Hıristiyan kadınların başına gelenlerden pek farklı değil, Türkiye’ye sığınmacı olarak gelen kadınların durumları.  Suriye’den savaştan kaçıp, mülteci olarak Türkiye’ye gelen özellikle İstanbul’da fuhuş sektöründe, 15-16 yaşındaki kız çocukların etlerinin pazarlandığı bir ülkede utançlı yaşıyoruz bizler. Hırsızlığın ve yolsuzluğun pirim yaptığı ülkemizde körpecik bedenlerin kirletilerek, elde edilen gelir ayakkabı kutularına milyon dolar olarak giriyor.
Ey büyük insanlık neredesiniz? Neredesiniz Türkiye’nin vicdanlı insanları? 12 Rahibe şahsında Süryani halkının kalbine ateş düştü görmüyor musunuz? Ve yarın Noel bayramı. Bayramlarını kutlayacaklar, kutlayabilirlerse yürekleri buruk… Bu gün sosyal medyada Sayın Abdullah Gül’ün ülkedeki kadim Hıristiyanların Noel bayramını kutlama haberleri yayınlanıyor habire. Bayramlarını kutlamak değildir asolan parlamentoda büyük bir sandalyeye sahip iktidarınız, yasal bir değişiklik yapıp kadim Hıristiyanların bayramlarında resmi tatil ilan etsin. Samimiyet ancak böyle olur.
GEL KARDEŞİM BİR KEZ OLSUN YÜREĞİNİ YATIR, YÜREĞİME ....
Anadolu denilen coğrafyada Sünni Türk olmayanlar yine ağlıyor, bir bayram gününde. Dört ayrı parçada 4 ayrı zulüm yaşayan nar tanelerine, insanlık adına el uzatalım hep birlikte. Ne 22 Nisan 2013’de kaçırılan metropolitleri Ne 3.12.2013’de Suriye/Şam’da Cihatçı örgütler tarafından kaçırılan 12 rahibeyi Ne Adıyaman metropoliti Melke Ürek’e yapılan ölüm tehditlerini unutmayalım.
Yıllardır bayram kutlamayan biri olarak, hep birlikte barış ve sevgi içersinde kutlayacağımız nice bayramlara...
ZEYNEP TOZDUMAN

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen